26 Mayıs 2013 Pazar
Aşk
"Aşk :karşındakini hint kumaşı zannetmekle aslında hıyarın teki olduğunu anlamak arasında geçen zamandır."diye tanımlamış ekşi sözlük.Aşk bir hastalıktır aslında.Bizi mutlu yada mutsuz edeceğini bilemediğimiz ama tutulmaktanda vazgeçemediğimiz bir hastalık.Aynı med-cezir gibi duyguların sürekli dalgalar gibi alçalıp yükseldiği bir çekim.Ateş böceği misali yanacağını bile bile koşmak ateşe.Aşk eninde sonunda bizi mutsuz eder.İster platonik ister gerçek ister karşılıklı olsun farketmez;aşkta bir ters orantı söz konusudur.Gerçek ile kurduğumuz hayaller arasındadır bu ters orantı.Gerçeğe yaklaştıkça kurduğumuz hayaller arasındaki uçurum artar.Aşka düştüğümüzde duyguların binbir rengini hissederiz yüreğimizde. Aşk mutlu da etse bizi mutsuz da aslında renk katar hayatımıza.Var olduğunu hissettirir.Aşkın renleri olsaydı kuzey ışıklarının renkleri olurdu.Nasıl ki güneşteki patlamalar sonucunda ortaya çıkıyorsa bu renkler yüreğimizdeki duyguların patlaması sonucu ortaya çıkardı bu renkler.
24 Mayıs 2013 Cuma
Orda Bir Köy Var Uzakta ( 1)
Geçen pazar günü İzmir'in Kemalpaşa ilçesine bağlı bir köy olan Nazarköye gittim.Nazarköy adı üzerinde nazar boncuğu üretiminin ve satışını yapıldığı bir köy.Köye girdiğimde mavinin tüm tonları karşıladı beni.Nazara inanma nazar boncuksuzda kalma diyerek gezdim rengarenk nazar boncuğu satan stantları.Buraya kadar gelipte nazar boncuğu satın alamak olmaz.Bu köyde yaşayan bir çok aile geçimini nazar boncuğundan sağlıyor.Köylerde sevdiğim şeylerden birisi de sizi tanımayan köylü kadınların sizi yıllardır tanıyormuşcasına sizinle sıcak bir sohbete koyulmaları.Köye girdiğimde köyün havası çarptı beni şehirde fazla oksijen almaya alışık olmadığımdan fazladan oksijene maruz kalınca başım ağrımaya başladı.Pazar kahvaltısını bu köyde yaptım.Gözlemesi ve çiğ böreği harika.Fiyatlar şehirle kıyaslanamayacak kadar uygun.Ne zaman İzmire dönsem anlıyorum bunun gibi köylerin ne kadar güzel yerler olduğunu.Gürültü,trafik ve İzmr'in boğucu sıcağı karşıladı beni .Bünyem çabuk alıştı.Başımın ağrısı da geçmişti.Ne de olsa büyük şehir çocuğuyuz alışık değiliz fazla oksijene.Gitmek isteyenlere hatırlatma her yıl Mayıs ayının ikinci haftası nazar boncuğu şenliği düzenleniyor.Bir kez daha bu köye yolum düşerse bu şenliğin olduğu zamana denk getireceğim ziyaretimi.
23 Mayıs 2013 Perşembe
Yaklaşan Düğünlerde hayatta Kalma Rehberi
Yaz ayının gelmesi ile birlikte malum bir çok düğün yapılacak ve bu düğünlere ister istemez katılacaksınız.Dikkat edilmesi gereken noktalar var.İşte onlardan birkaçı :
1.Eğer bekar bir erkek yada kadınsanız akrabaların erkek yada kız arkadaşın var mı?,seni ne zaman evlendiriyoruz?, eee hadi evlen artık bak yaşıtlarının çocukları var gibi bir çok soru ve cümleye maruz kalabilirsiniz inanın ki bu radyasyona maruz kalmaktan bile beter bir durumdur.Bunun için mümkün mertebe yakın akrabadan uzak masalara oturup karşıdan hafif bir bir gülümseme şeklinde selam vermek iyidir.
2.Düğünlerde verilen içecek,çerez ve düğün pastasından yememek verilecek en iyi karardır.Şimdiye kadar gittiğim düğünlerde lezzetli bir düğün pastasına yada çerezine rastlamadım.Bunları yiyerek fazladan kalori almayın.Sonra aldığınız kiloları vericem diye gece gündüz spor salonlarında ter dökersiniz.
3.Eğer düğün tarafı yakın akrabaysa gelinden uzak durun.Size kuaföre birlikte gitmeyi teklif ederse hasta olduğunuzu veya başınızın çok ağrıdığını bahane edin.Kuaförde saatlerce süren çin işkencesi sizi bekliyor.Gelinin telefonundan duağına parfümünden ayakkabısına kadar her şeyiyle ilgilenip en olmadık istekleriyle karşılaşabilirsiniz.Tabi bunlara dayanacak kadar cesur yürekseniz ona bir şey diyemem.
4.Düğünlerde benim gibi oynamayı sevmeyen biriyseniz akrabalarınızın hadi oynayalım ısrarlarına karşı alınabilecek en iyi çözüm ayakkabınızın topuğunun kırıldığını söylemektir.% 100 garantili bir yöntemdir.Bundan sonra gece boyunca size kimse ısrar etmeyecektir.
5.Tuvaletlere uğramaktan kaçının bu bölge anneler ve çocukları tarafından istila edilmiştir.Sıra beklerken fenalık geçirebilirsiniz.
6. İyi yemek yapan biriyseniz bu sırrı saklı tutmanızda fayda var.Bir kere düğün evinin mutfağına girdinizmi 2,5 saatten önce mutfaktan çıkamayacağınızı bilin.Mutfakta bu kadar saatte atomu bile parçalarına ayırırdınız.
7.Sakın yaşlı akrabaların bulunduğu masaya uğrayım demeyin düğünün gürültüsünün yanısıra kulakları duymayan akrabalara bağırarak laf anlatmak sizi gerer.Ayrıca negatif düşünce yapısından asla kurtulamayan akrabalar tüm enerjinizi çeker birden kendinizi umutsuz ev kadını gibi hissedersiniz.
8.Düğün bitiminde gelin ve damada veya yakın akrabalara uğramadan kaçmanız sizin yararınıza olur.Zaten kimsede bu kalabalıkta sizin yokluğunuzun farkına bile varmaz.
1.Eğer bekar bir erkek yada kadınsanız akrabaların erkek yada kız arkadaşın var mı?,seni ne zaman evlendiriyoruz?, eee hadi evlen artık bak yaşıtlarının çocukları var gibi bir çok soru ve cümleye maruz kalabilirsiniz inanın ki bu radyasyona maruz kalmaktan bile beter bir durumdur.Bunun için mümkün mertebe yakın akrabadan uzak masalara oturup karşıdan hafif bir bir gülümseme şeklinde selam vermek iyidir.
2.Düğünlerde verilen içecek,çerez ve düğün pastasından yememek verilecek en iyi karardır.Şimdiye kadar gittiğim düğünlerde lezzetli bir düğün pastasına yada çerezine rastlamadım.Bunları yiyerek fazladan kalori almayın.Sonra aldığınız kiloları vericem diye gece gündüz spor salonlarında ter dökersiniz.
3.Eğer düğün tarafı yakın akrabaysa gelinden uzak durun.Size kuaföre birlikte gitmeyi teklif ederse hasta olduğunuzu veya başınızın çok ağrıdığını bahane edin.Kuaförde saatlerce süren çin işkencesi sizi bekliyor.Gelinin telefonundan duağına parfümünden ayakkabısına kadar her şeyiyle ilgilenip en olmadık istekleriyle karşılaşabilirsiniz.Tabi bunlara dayanacak kadar cesur yürekseniz ona bir şey diyemem.
4.Düğünlerde benim gibi oynamayı sevmeyen biriyseniz akrabalarınızın hadi oynayalım ısrarlarına karşı alınabilecek en iyi çözüm ayakkabınızın topuğunun kırıldığını söylemektir.% 100 garantili bir yöntemdir.Bundan sonra gece boyunca size kimse ısrar etmeyecektir.
5.Tuvaletlere uğramaktan kaçının bu bölge anneler ve çocukları tarafından istila edilmiştir.Sıra beklerken fenalık geçirebilirsiniz.
6. İyi yemek yapan biriyseniz bu sırrı saklı tutmanızda fayda var.Bir kere düğün evinin mutfağına girdinizmi 2,5 saatten önce mutfaktan çıkamayacağınızı bilin.Mutfakta bu kadar saatte atomu bile parçalarına ayırırdınız.
7.Sakın yaşlı akrabaların bulunduğu masaya uğrayım demeyin düğünün gürültüsünün yanısıra kulakları duymayan akrabalara bağırarak laf anlatmak sizi gerer.Ayrıca negatif düşünce yapısından asla kurtulamayan akrabalar tüm enerjinizi çeker birden kendinizi umutsuz ev kadını gibi hissedersiniz.
8.Düğün bitiminde gelin ve damada veya yakın akrabalara uğramadan kaçmanız sizin yararınıza olur.Zaten kimsede bu kalabalıkta sizin yokluğunuzun farkına bile varmaz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)