Sayfalar

17 Mayıs 2015 Pazar

Uygarlığın Beşiği Bergama-Parşömenin Hikayesi

          Bergama Belediyesi ve Ticaret Odası'nın işbirliği ile gerçekleştirdiği Unesco Dünya Mirası Bergamanın tarihini ve kültürünü İzmirlilere tanıtmak amacıyla gerçekleştirdiği "Bergama Seni Çağırıyor" projesi kapsamında gerçekleştirdiği geziye katıldım.Bu gezi sayesinde Bergama'nın tarihi ve Kültür'ünü tanıma fırsatı buldum.Şimdiye kadar böyle bir tarih ve kültürden mahrum olarak kaldığım için çok kızdım kendime.
            Bergama isminin antik çağdaki ismi Pergamon.MÖ Pergamos kenti ele geçirip krallığını kurduktan sonra bu şehrePergamon ismini vermiş.Pergamon ilklerin şehri :
1.İlkderiden yazı malzemesi parşömen 
2.İlk büyük Asya kütüphanesi
3.İlk büyük hastane Asklepion
4.İlktelkinle tedavi Psikoterapi
5.İlk doğal ilaçlar 
6.İlk afyon modeli ilaç
7.İlk dört tiyatrolu kent ve ilk en dik tiyatrolu kent 
8.İlk grev ve toplu sözleşme MÖ 248 I.Eumenes ücretli askerlere hakkını verdi.
9.İlk tıp ve eczacılık simgesi yılan
10.İlk en büyük sunak ve ilk Hiristiyan kilisesi 
 Bu liste böyle uzayıp gidiyor.
Parşömenin Öyküsü:MÖ 2.Yüzyılda İskenderiye Kütüphanesi ile Bergama Akropol Kütüphanesi arasında bir rekabet başlar Atina'da Neleus kendi kütüphanesindeki tüm kitapları açık arttırma ile satışa çıkarır.Bu açık arttırmaya Bergama Kütüphane müdürü ile İskenderiye kütüphane müdürü katılır.Bu rekabette Bergama Kütüphane Müdürü kitapların ağırlığınca altın vererek kitapları satın alır.O zaman kullanılan yazı malzemesi papirüstür ve Bergama'ya Mısır'dan gelmektedir.Bu yenilgiyi hazmedemeyen Mısır kralı papirüsün Bergama'ya gönderilmesini yasaklar.Bergama yazı malzemesi bulamayınca önemli bir krize girer,Bergama Kralı II.Eumenes yeni bir yazı malzemesi bulunmasını emreder.Sardesli sanatçı Krates,krala dişi buzağı derisinden özel hazırlanmış bir kağıt getirir.Bu kağıda Bergama kağıdı(Charta Pergamena) adı verilir.Parşömenin kolayca yırtılmaması ve iki tarafına yazı yazılabilmesi,dayanıklı olması onu kalıcı kılar.İlk parşömenler oğlak derisinden yapılmıştır.İşte  bu yüzden parşömen denince kağıdın diyarı Bergama akla gelir.


                                                     Parşömen 

                                                             Papirüs

Bergama'da  Sağlık Tanrı'sı Asklepios adına yapılan ilk hastane Asklepion.Burada tıp alanında araştırma ve deneyler yapılırdı ve burası aynı zamanda ünlü doktorların yetiştiği bir okuldu.Kapısında ölümün  girmesi yasaktır yazan ve vasiyetnamelerin açılmadığı yer olarak bilinen antik sağlık kentine şifa bulmaya gelen hastalara önce temizlenir daha sonra Tanrı'ya dua edip adak adadıktan sonra uyku odalarında uykuya dalıp gördükleri rüya yorumlanır ve tedavileri yapılırdı.Bu hastaneye ölümcül hastalar alınmazdı.Bir rivayete göre bir gün bu hastaneye gelen ve ölmek üzere olan bir hasta içeriye alınmayınca girişte iki yılanın bir taş oyuğundan süt içtiğini ve süte zehirlerini bıraktığını görür acı çekmeden ölmek için oyuktaki  zehirli sütü içer fakat ölmek yerine iyileşince yılan zehrinin tedavi edici özelliği keşfedilir  ve  Eski Çağ'ın ünlü hekimi Galenos Asklepionun simgesini çifte yılan olmasına karar verir.Bu yılanlar Asklepionun girişindeki sütuna işlenir.Bu sütun şu anda Bergama Müzesinde bulunuyor.Bugün eczacılığın ve tıbbın simgesi olan yılan buradan gelmekte.Hipokrattan sonra gelen en önemli hekimlerden biri de Galenostur.Galenos Bergamada doğmuştur.Yaralı gladyatörleri tedavi ederken insan anatomisi hakkında bir çok bilgi edindi.Kas ve kemikleri ayrıntılı inceledi.Toplardamar ve atardamar arasındaki farkları saptadı.Galenos Roma İmparotoru Marcus Aurelius'u peynir perhizi ile tedavi edince Marcus'un özel hekimi olmuştur.
                                 
                                                             Asklepion

Asklepionda hastalar sadece ilaçla tedavi edilmiyordu.Asklepiondaki rahip doktorlar buradaki hastaları su sesi, telkin tüneli,şifalı su havuzları ,çamur banyoları gibi alternatif tedavi yöntemleri uygulanıyordu.Hastalar bu tünelden geçerken yukarıdaki hava boşluklarından doktorlar hastalara iyileşecekksin diye telkinde bulunuyordu.Yine şifalı suyun bulunduğu bir havuzda bulunuyordu burada.O zaman rahip doktorlar pozitif enerjinin hastaları tedavi etmekteki önemini bildiklerinden hastanenin içerisinde hastaların moralini yükseltmek için bir tiyatro bulunuyordu ve burada hastalar için oyunlar sergileniyordu.
Bu tünelden hastalar geçerken yukarıdaki hava boşluklarından rahip doktorlar hastalara telkinde bulunuyorlardı.Bu tünelde akustik çok farklı ses harika bir şekilde yankılanıyor.Tünelin bir ucundaki konuşma diğer ucundan rahatlıkla duyuluyor.
                                                               Asklepion Tiyatrosu
                          Asklepion'un simgesi yılanlı sütün.Bu sütun şu an Bergama müzesinde.

                                                   Hekimlerin İmparotoru Galenos

  Bergama Kızıl Avlu(Bazilika):Bergamada görülmesi gereken tarihi yapılardan birisi de Kızıl Avlu olarak bilinen Mısır yeraltı tanrısı Serapis tapınağı.M.S 2.yüzyılda yapılan tapınak Bizans döneminde kliseye çevrilmiş.Kızıl Avlu mermerlerle kaplıymış fakat  zamanla mermerler dökülünce sadece kırmızı tuğlalar kalmış.                     
                                    
                                                                     Kızıl Avlu
                                     
                                                                 Kızıl Avlu
Bergama Akropolü:Akropol şehrin en yüksek tepesine kurulmuş.Buraya iki şekilde çıkılabiliyor teleferiğe binerek ya da taksi ile.200 bin kitaptan oluşan kütüphanesi,dik bir yamaç üzerine inşa edilmiş on bin kişilik tiyatrosu(gladyatör oyunları ve hayvan dövüşleri yapılırmış),Zeus Sunağı(Bu sunak ne yazıkki Akropolde olması gereken yerde değil.1878 yılında Osmanlı Padişahının izni ile sökülerek Almanyaya götürülmüş.Kültür mirasımıza sahip çıkamamışız çok üzücü.),Traianus tapınağı(İmparator Hadrian tarafından Traianus için yaptırılmış. Hellenistik yapılar arasında yükselen tek Roma yapısı),kral sarayları ve Agora(pazar ve toplantı alanı) ile görülmesi gereken muhteşem güzellikte bir antik kent.
                                                                   
Traianus Tapınağı
Akropolün  dik tiyatrosu
Tiyatroya inen tünel

                                          Şu an Almanyada buluna Zeus Sunağı maketi
                                                                     Agora
Bergamada  Hellenik dönemden ve Roma döneminden kalan eserlerin yanısıra Osmanlı döneminden kalan bir çok camii,minare ve hamam bulunmakta.Bu camiilerden biriside Ulu Cami.14.Yüzyılda Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmış.Bu caminin duvarında dönen bir taş bulunmakta.Bu taş döndüğü sürece cami depreme karşı dayanıklı ve kolonları sağlam demek.

       

Ulu Cami
                                                     Ulu Camiinin duvarındaki dönen taş
                                           Hacı Hekim Hamamı ( günümüzde kullanılmakta)

Bergama Etnografya Müzesi:Bölgedeki bir çok antik kentten gelen Arkeolojik eserlerin sergilendiği müze şehir merkezinde.Müzede Medusalı Mozaik,Trayan tapınağından Nike heykeli gibi bir çok eser bulunmakta.

                                                                        Medusa Mozaiği


   
Bergamada ne yenir?Ünlü Çığırtması(közlenmiş patlıcanla yapılan bir yemek),köftesi,ciğer sarması,yoğurtlu gözlemesi,Erenler çorbası (nohut,tavuk parçaları ve hamur parçaları olan bir çorba) yemeden dönülmemesi gereken yemekler.Bergama anlatılmaz anlatmakla bitmeyen gezip görülüp yaşanması gereken bir kent.Eğer giderseniz karanfilli ekmek,Osmanlı ekmeği,ekşi maya ekmek ve tulum peyniri almadan sakın dönmeyin.Almazsanız pişman olursunuz benden söylemesi.
                                                                    Yoğurtlu Gözleme
                                                                         Çığırtma
  Şehrin dokusunu hiç görmeden,sokaklarını koklamadan,tarihini hisettmeden,yaşamını bilmeden beton yığınlarının içinde yaşayan şehir insanlarının Bergamayı tanıması,ara sokaklarında dolaşması,tarihini öğrenmesi,hissetmesi ve birer kültür elçisi olarak gezip gördüklerini diğer insanlara aktarması için gerçekleştirilen 'Bergama Sizi Çağırıyor' projesini gerçekleştiren güzel insanlara teşekkürü bir borç bilirim.