Antik Çağ Coğrafyacısı Strabon'un "Geographika" adlı eserinde Katakekaumene(Yanık Ülke) olarak tanımladığı yanıbaşımızda olup güzelliklerinin farkına varamadığımız Manisa'nın şirin ilçesi Kula 2013 yılında Avrupa ve Unesco Global Jeoparkı ilan edilmiş.Kula,Volkan Konileri,Peri Bacaları,Karstik Mağaraları ve Kanyonları ile Jeolojik bir mirası bünyesinde barındırıyor.Kapadokyada görülen Peri Bacalarının aynısını şehir merkezine 15 km uzakta bulunan Burgaz mevkiinde görebilirsiniz.Volkanik hareketlilik ve iklim değişiklikleri burada Kulanın Peri Bacalarını oluşturmuş.Buradaki Peri Bacaları Kapadokya bölgesindekilere çok benzediği için buraya Kuladokya diyenler de var.Bu söylemi hak ediyor doğrusu.Antik Çağlarda meydana gelen ve o zaman aktif olan yanardağların patlaması sonucu lavlar bütün yerleşim alanlarını yakıp yok ettiği için Katakekaumene (Yanık Ülke) diye adlandırılmış.Bu devirde yaşayan lider Pionius bölgenin bu halini Tanrının inançsızlara verdiği bir ceza olarak yorumlamış..Roma İmparatoru Decuis devrinde Kula Türkler ve Bizanslılar arasında sık sık el değiştirmiş.
Şehrin isminin kule isminden geldiği rivayet ediliyor.Havası ve suyu şifalı olduğu için zengin bir kişi hasta kızı için buraya bir kule yaptırmış ve kule zamanla değişime uğrayarak Kula olmuş.
Kula kendine özgü mimariye sahip evleriyle ünlü.Sokakları ve çarşısı Osmanlı döneminin izlerini taşıyor.Evlerin kapıları ahşap ve kapılardaki oymalar birer sanat eseri niteliğinde.Kulada hem Rum evleri hem de Türk evleri var.Türk evlerini Rum evlerinden ayıran en büyük özellik evlerin doğrudan bir avluya açılması.Bol pencereli şirin evler.Kulada Kenan Evrenin doğduğu eski Rum evi Etnografya müzesine dönüştürülmüş.Biz gittiğimizde kapalı olduğu için çok istememize rağmen ne yazık ki ziyaret edemedik.
Kula'da tarihi yerlerden biri olan önceden hamam olarak kullanılan şu an ise kafe olarak hizmet veren bir hamam kafe var. Adını ve tarihini öğrenemediğim için bu ismi ben koydum.İçerisi aslına uygun olarak dekora edilmiş,gidince çayınızı ve kahvenizi içebileceğiniz çok güzel bir kafe burası.
Hamam Kafe
Kulanın eski evlerinin içini merak edenlerin ziyaret etmesi gereken bir diğer yer ise Beyoğlu Evi.Beyler sülalesi tarafından yaptırıldığı için Beyler Evi diye adlandırılan ev Kulanın en karaktersitik örneklerinden birisi.İki katlı olan bu ev ahşap süslemeleriyle dikkat çekiyor.
Kulanın en önemli özelliklerinden biriside ilkel insan fosil ayak izleridir.Bu ayak izleri volkan konileri etrafında yaşayan insanların avlanmak ve besin toplamak amacıyla henüz taşlaşmış tüfler üzerinde yürürlerken bıraktıkları izlerdir.
Kuladan yaklaşık 25 km uzaklıkta Emre köyü adı verilen şirin bir köy var.Yunus Emre ve Hocası Taptuk Emrenin türbesinin burada olduğu rivayet ediliyor.
İlk insanın ayak izleri,Peri Bacaları,her kapıdan sanki o zamanda yaşayan insanlar içeriden çıkacakmış hissi uyandıran tarihi evleriyle Kula adeta tarihe yapılan bir yolculuk gibi oldu benim için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder