Sayfalar

30 Eylül 2013 Pazartesi

Arada Bir Yerde



"Zaman direklere çarpar.Kalakalırız.Duygudan yoksunuzdur,insanın gövdesini ayakta tutan alışkanlıkların iskeletidir.O da bomboştur zaten." İngiliz Edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Virginia Woolf  yetmiş yıl önce söylemiş bu sözleri.Kalabalıklar içinde var olmak istemiyorum şu aralar başka bir evrene ya da zamana gitmek mümkün olsaydı giderdim hiç düşünmeden. Derinlerde bir yerde kendime ulaşıp yine kendimi bulup ,yalnızlaşıyorum .Kendimle hiçlik arasında kalıyorum.Arafta kalmak gibi  sanki bu.Uzun bir bekleyiş olacak .Bu yorgun ruhla bu bedenin içinde kayboldum yeni yolları deneyecek cesaretim yok. Zaman olmadan yaşamak nasıl olurdu acaba .Zamansız kalmak saate bakmadan yaşamak özgürleştirir miydi bizleri?Bazılarımız bu kadar duygusal algılamasaydık bu dünyayı hayat daha mı kolay olurdu.?Ya da unutmak istediğimiz duyguları bir bilgisayarın klavyesine basarak silip sistemimizi yeni bir zamana yükleyebilseydik nasıl olurdu hayat? Eternal Sunhine of the Spotless Mind(Sil Baştan diye çevrilmiş) filminde olduğu gibi her şey silinip yeni  baştan başlasaydı aynı  hayatları yaşar mıydık?Aynı duygular bizi hiçliğe sürükler miydi?Evet ben aynı hayatı yaşardım. Neden mi?Bazen metroda ya da otobüste birisi  yanıma oturur  ben bir şey söyleyemeden konuşur ben konuşmak istemem ama hayır da diyemem sorularıyla bunaltır  beni. İçimden bu an geçsin diye dua ederim adeta veya bir toplantıda yada bir seminerde ben birisinin yanına otururum işte bu his  bu çekim kuvveti derim konuşmak isterim ama konuşamam sonra herkesi ve herşeyi görmezden gelirim.Birincisine hayır diyemediğin için harcanan zaman diğerinde kaçırılan fırsat bu böyle devam eder.Arada bir yerdeyim.Şu aralar saate bakmadan zamansız bir şekilde öylece yaşayasım var.




22 Eylül 2013 Pazar

Gediz Deltası(İzmir Kuş Cenneti)

 Bir hafta daha bitti günler o kadar çabuk ve hızlı geçiyor ki bu koşuşturma içerisinde hep bir şeylere yetişmek telaşıyla farkına bile varamadan belki de hayatımın en güzel günleri elimden kayıp gidiyor.Yorucu ve mutsuz geçen bu haftaya mola verebilmek ve bu tekdüze geçen  temponun içerisinde biraz olsun yaşadığımı hissedebilmek için Izmir Kuş Cennetini ziyaret ettim.Uzun bir yürüyüş yapmak,güneşin batışını izlemek,rüzgarın esintisini  hissetmek o kadar güzel ki yaşadığı mutsuzlukları hemen unutuyor insan.Burayı sevimli kılan değişik türdeki bir çok kuş ve sessizlik.İnsan elinin değmediği güzelliklere hasret kalan bir kaç Tepeli Pelikan ve Flamingo görünce sevinen  şehirli insan modeli diyebiliriz buna.İzmir Kuş Cenneti yüzlerce kuş türü ve diğer canlılar için eşsiz bir doğal yaşam alanı.Gediz Deltası adını aldığı Gediz Nehrinin taşıdığı alüvyonlarla  30.000 hektardan daha büyük sulak alana sahip.Burada tatlı ve tuzlu su balıkları da yaşamını sürdürüyor . 1999 yılında 1.derece doğal sit alanı ilan edilmiş.Delta nadir kıyı ve deniz kuşları açısından uluslararası öneme sahip.İzmir Kuş cenneti Tepeli Pelikan ,Küçük Karabatak ,Sibirya Kazı,Küçük Kerkenez (bu kuşu hayatımda ilk defa Seferihisar'ın Payamlı beldesinde gördüğümde çok şaşırmıştım.Beslediğimiz kanaryayı yemek için kafese saldırmıştı.Öylece saatlerce bahçedeki erik ağacının tepesinde beklemişti.Kardeşimle  bahçeden zorla kovmuştuk ilk kez bu kadar yakından görmüştük bu kuşu ve insanlardan korkmayan bir kuş olmasına bir o kadar da şaşırmıştık ),pembe kanatlı flamingolar gibi yaklaşık 800 kuş türüne ev sahipliği yapmakta.Ayrıca kara leylek ve kum kuşunun Türkiye'de bilinen tek kışlama alanı bu delta.Kuş cennetine gelen ziyaretçiler için burada ziyaretçi merkezi bulunuyor. Ziyaretçi merkezinin içinde küçük bir konferans salonu ve sergi salonu var.






Arabanızı ziyaretçi merkezine yakın bir yere bıraktıktan sonra hem yürüyüş yapmak hem de  kuşları görebilmek için yola devam edebilirsiniz.Ziyaretçiler için burada üç farklı rota var.Sarı Rota,Mavi Rota ve Yeşil Rota.Sarı rota 20 km olup araç trafiğine kapalı .Ziyaretçiler bu rotayı yürüyerek,yanlarında getirdikleri bisikletlerle ya da Kuş Cennetine ait akülü araçla gezip görebilir.Kuşların üreme dönemi olan 1 Nisan-15 Temmuz tarihleri arası bu rotaya girilmesi yasak.Bu rotada Üçtepeler,Uçak Tavası,Homa Dalyanı,Kırdeniz Dalyanı,tatlı su habitatları ve Çamaltı Tuz işletmesine ait tuz tavaları olmak üzere Gediz Deltası'nın canlılar için farklı yaşam ortamları sunan pek çok bölgesi ziyaret edilebilir.Yeşil Rotaya ise Sarı Rota'dan Orta Tepe'ye dönen yoldan girilerek 3 km mesafedeki Poyraz Tepeye kadar gidilebilir.İzmir Kuş Cennetinin en güzel manzarasının burası olduğunu söylediler.Mavi  Rota(Homa Dalyanı) doğal bir lagün olan Homa Dalyanına kadar olan bu rota gidiş dönüş toplam 10 km.Buraya ziyaretçi merkezinden Homa Dalyanı tabelası izlenerek varılabilir.







Flamingoları görebilmek için ben mavi rotayı tercih ettim.Dönerken epey yoruldum ama güneşin batışını izlemek tüm bu yorgunluğuma değdi doğrusu.